İnsilüne bağımlı şeker hastalığı kurallara uyulunca tedavi edilebilir

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 20 Kasım 2007 15:30, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Diyabetin, insülin salgılanmasında veya insülin etkisindeki yetersizlik sonucu ortaya çıkan, belirgin özelliği kan şekerinde yükselme olan kronik seyirli bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, kurallara uyulduğu ve iyi tedavi edildiğinde diyabetin bütün komplikasyonlarının önlenebileceğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Ömer Tarım, çocukluk ve adolesan çağının önemli hastalıklarından birisi olan Tip 1 Diabetes Mellitus (İnsüline Bağımlı Şeker Hastalığı) konusunda bilgiler verdi. İnsüline bağımlı şeker hastalığının çocukluk ve adölesan çağının hastalığı olduğunu anlatan Tarım, hastalığın genellikle erken yaşlarda başladığını, başlangıcının ani olup klinik belirtilerinin ortaya çıkışı ile tanı konulması arasında geçen sürenin kısa olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Tarım, şunları söyledi: "Pankreasın insülin salgısındaki eksikliğe bağlı olarak gelişen metabolik değişiklikler klinik bulgulardan sorumludur. Şekerin kullanımı bozulduğu için kan şekeri yükselir ve buna bağlı çok su içme, sık idrara çıkma ve fazla beslenmeye rağmen kilo kaybı, halsizlik gibi bulgular görülür. Tuvalet eğitimi tamamlanmış bir çocukta idrar kaçırmanın tekrar başlaması diyabetin bir bulgusu olabilir. Bazen hasta bilinç bulanıklığı veya kusma tablosunda da başvurabilir. Çocuk ve ergenlerde şeker hastalığının tanısı klasik klinik belirtiler ve biyokimyasal değerlere göre konur. Kan şekeri genellikle 200 mg/dl'nin üzerindedir. İdrar tetkikinde de şeker saptanır. Asemptomatik (belirtisiz) bireylerde açlık kan şekerinin 126 mg/dl'nin üzerinde olması tanı koydurucudur. Tip 1 diabetes mellitusta en sık görülen ve en önemli iki akut komplikasyon ketoasidoz koması ve hipoglisemidir. Kandaki insülinin yetersizliği ketoasidoza, fazlalığı ise hipoglisemiye (kan şeker düşüklüğü) yol açar. Böylece hastada çarpıntı, terleme, açlık, halsizlik hissi ortaya çıkar. Eğer şeker düşüklüğü tedavi edilmezse başdönmesi, bayılma, havale, komaya kadar ilerleyen sorunlar ortaya çıkar. Uzun dönemde ortaya çıkan komplikasyonlar ise şöyle özetlenebilir: Lipodistrofi; insülin enjeksiyonlarının sürekli aynı yerden yapılması sonucu ortaya çıkan cild problemleridir. Büyüme geriliği, ergenliğin gecikmesi, göz damarlarında bozukluk (diabetik retinopati). Böbrek problemleri (diabetik nefropati), sinir tutulumu (diabetik nöropati). Bu sorunların hepsi düzenli izlem ve tedavi ile önlenebilmektedir. Hastanın kan şekerinin ideale yakın düzeylerde tutulması ve komplikasyonların önlenmesi hasta, aile, çocuk doktoru, beslenme uzmanı ve hemşirenin işbirliği ile sağlanabilir."

Çocukta mutlaka insülin enjeksiyonu gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tarım, ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçların etkisinin olmadığını belirtti. Beslenme planlamasının sık sık gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Tarım, kurallara uyulduğu takdirde ve iyi tedavi edildiğinde diyabetin bütün komplikasyonlarının önlenebileceğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber